Kabalıktan Nezakete Olgunlaşma Süreci

 İnsanların söylemlerini hoyratça anlatmak isteme arzularını anlıyorum. Bazılarımız sürekli korumamız gereken bir zarafetten bahseder. Yalnızca bahsetmez, aynı zamanda isterler ki var gücümüzle bu zarafeti koruyalım. Haklı oldukları yerler elbet vardır. Benim şimdi behsedeceğim ise kısmi haksızlıklarına dairdir. İnsan, elbette nazik olanı uyumlu olanı sever ve arzu eder fakat bazı zamanlar vardır ki anarşik olma dürtüsü ile çalkalanır. Kabaca karşı koymak isteği içten içe yer bitirir. Nezaket ve zarafet ise aslında içsel bir rahatlamaya sebep olması gereken fiil ve ruh halidir. İnsan, olaylara olması gerektiği gibi hem de sakince karşılık verdiğinde neden kendini sıkışmış hisseder ki? Bahsedilen zarafetin içten bir olgunlukla gelmediğini, nezaketsiz biçimde üstüne geçirilen dar bir elbise olduğunu anlıyoruz. Anladığımız şey ise bizi memnun etmemekle birlikte kabalıktan nezaketin çıkmayacağı, iç dünyası gerekli olgunluğa sahip olmayan bireyin kaba olmayı özgürlük olarak tanımladığını maalesef görüyoruz. Birine bağırarak sessiz olmasını söylemek ne kadar absürt ise kabalıkla nezaketsiz olduğunu ifade etmek de aynı nisbette absürttür. Ayrıca belirtmek isterim, her şeye uyum sağlayabilen insanları öne sürerek nezaketi onların tavırlarına dayandırmak da bir hatadır çünkü uyumlu olmak çoğu zaman neredeyse her zaman yumuşak bir tavırla gösterilir.


Her şeyin şeffaflaştığı gösteri toplumunda ise işler daha karmaşık. Kendilerini olmadıkları gibi yansıtan ama yine de her şeyi ile yansıtan, kendinde olmadıkları için zorbalığa maruz kalan ama yine de kendini o topluluğa açıp anlatan ve geniş kitlelerin zorbalığına maruz bırakan vb. Bu gösteri dünyasının belirli eyaletleri de bulunmakta; bunlar şefkatli ama öfke sorunu olan, şıklık ve zarafete önem veren ama istemediği şeyler yaşayınca kabalaşan gibi sayılarını arttıracağımız bir çok amalı başlıklar altında toplanabilir. Güzel olan bir anda tek hatasıyla çirkin ve kötü olarak damgalanabilir. Kötü olan işe yararlılığı göz önüne alınınca meşrulaştırılabilir. Özel alansız ve küreselleşen birinin bu sorunları, dünyanın küreselleşmesi ile ortaya çıkan sorunlarından farklı değildir. Mikro-küreselleşme olarak bile açıklanabilir. Nasıl ki nezaket sakinlik ve olgunluk ile anılır aynı şekilde hız-haz da hoyratlık ve gelişi güzellik ile yan yana gelen kavramlardır. Sınırları belli olmayanın ve gerekli önlemlere sahip olmayanın önemsizlikle hayatını gözler önüne serenin de ödediği büyük bedeller vardır. Sürekli eleştirilip her şeyinize kusur bulmayı kendine adet edinenlerin yanına gitmek istemezsiniz fakat şu an artık o eleştirilere sürekli maruz kalmayı kim olduğunu bilmediğimiz kimseler tarafından onaylanmak için göze alırız. Bize söz söyleyen kan bağımız olan akrabalara bile tahammülümüzün kalmadığından şikayet edip, gerçek sizle hiç karşılaşmayanları memnun etmeye çalışma gayretimiz artar. 


Gel gelelim bu hamur çok su götürür: Kabalık, kendini olgunlaştırmamış nezakettir. Olgunlaşma zaman gerektirir. Dönemin aceleciliği bizleri aldatmasın. Beklemek de başarı ve huzura giden yola dahildir. Durmak ve izlemek gerekir. Olgunlaşmamış hoyratlığımızın çiğ ve çaylaklığını izlemek ve izin vermek gerekir fakat bilinçli olarak. İyileşmeyi lüzumsuz görmeden ve ertelemeden. Tembellik ve tevekkül arasındaki farkı analiz etmek üzerinde durmak ve düşünmek bazen sadece uzun uzun düşünmek. 


DİPNOT

Kendi yolculuğumunda bu gitgellerle ilerlediğini ama bunlara bilgece cevaplar bulmaya başladığımı söylemek isterim. Ölene kadar devam edecek yolculuğunuzda ''hoş bir sada'' bırakırsam ne mutlu bana. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Toplumsal Normsuzlukların Medyada Yanlış Sunumu ve Kanaat Önderlerinin Sorumluluğu

Birbirini Besleyen Kaoslar

Emniyet Hissi