"Zihinsel Dağınıklık ve Karışıklık Arasındaki Farklar"
Zihinsel dünyanın bir aradalığı ve o bir aradalık içindeki dağınıklığı bütünü ifade edenlerin, anlaşılması zor, izbe bir yaşam standardına sahip olması muhtemeldir. Yaşanılan, kendi dünyasında ve söylemlerinde bütüncül bağlantısı biriciklik ile ilişkilidir. Çevresinde bunu anlamaya muktedir birkaç insana sahip olsa bile bütünüyle anlaşılmaz. Olaylar ve onlardan çıkan sonuçların bir aradalığını yaşayan bir kimse, başkaları için alakasız olan şeyleri birleştirici his taşır. Sesli düşündüğünde ya da muhatabının duyduğunda ilişkilendiremediği bu başlıklar, sahibinin zihin dünyasının karışıklığından meydana gelmez. Dağınıklığından meydana gelir.
Dağınıklık, birbirine bağımlı olan şeyleri, küçük bağlantı noktaları edinerek toparlanabilir. Karışıklık ise iç içe geçmişlik olup kişiyi anlaşılmazlık batağına sürükleyebilir. Kafası karışık olan ve dağınık olan kişi aynı değildir. Karışıklık, düzenin tutturulamaması ve yapıda bozukluk iken; dağınıklık, yerli yerinde olmamak demektir. Yapısalın çözümlemesi, zihin dünyasında var olan konu başlıklarından emin olmamak ise yerli yerinde olmamak, konu başlıklarını doğru cümlelerin üstüne koymamak demektir.
Yani, ifade edilen söylemleri doğru başlıklar altında toparlamayan dağınıklık sahibi, sakinleşip başlıkları yerine yerleştirmelidir. Dağınıklığın giderilmesi, konuşurken kendini dinleme ile giderilebilir. Karışıklık ise üzerinde uzun uzun düşünülmesi ve doğru cümle kalıplarının kurulup kurulmadığından emin olunması gerektiği yerdir. Kısa cümleler kuramamak da yine dağınıklığın alametidir. Karışıklık ise cümleye başlayamamaktır. Düşünsel yolculuğun yapısal mı olup olmadığı, bunların doğru analiz edilmesi ile olur.
Yorumlar
Yorum Gönder